20 Ağustos 2013 Salı

GABRİEL'İN CEHENNEMİ (GABRIEL'S İNFERNO) - SYLVAIN REYNARD #1


gabriel'in cehennemi'ni biraz evvel bitirdim taze taze ve oldukça etkilenmiş bir halde yazıyorum baştan söylemeliyim ki bu bir kitap eleştirisi değil  kitaba ithafen kaleme alınmış bir övgü yazısıdır.
goodreads puanı 5/4.09 kişisel puanımsa 5/4.75 ve 0.25'lik puanı da çeviri hatasından kırıyorum çok rahatsız ediciydi yoksa hakkı yıldızlı 5'tir.

kitabı okumakta bu kadar geç kaldığım için kafamı dağlara taşlara vurmak istesem de kendimden çok "grinin elli tonu" göndermelerini suçluyorum bu konuda. ben grinin elli tonu'nu beğenmiştim konusunu ilgi çekici ve daha önce işlenmemiş bulmuştum erotik kısımları can sıkacak kadar fazla olsa da -100 sayfa belki aralıksız- elli tonu sevdim bir şekilde ama her yerde ve tanıtımlarında sürekli "elliye rakip var, elliye rakip geldi hanımm" şeklinde lanse edilmesi beni irite ediyordu. bir sado-mazo taklit kitabımız eksikti, insanlar bi de bunu bestsell falan yapıyor diye söyleniyordum.


bunu büyük harflerle belirtmek istiyorum ki; GRİNİN ELLİ TONU'YLA UZAKTAN YAKINDAN İLGİSİ YOK.

alacakaranlık'tan esinlenilmesine rağmen gabriel çok özgün ve hoş bir karakter mavi çakmak çakmak gözleri sık sık hayranlıkla dile getiriliyor.
dante profesörü olan gabriel dışarıdan bakıldığında çok kibirli, bencil, sığ ve "tehlikeli" görünüyor..
julia ya da gabriel'in hitap şekliyle "julianne" çok iyi kalpli, güzel, masum bir kız..
gabriel ve julianne geçmişte çok kısa bir yakınlığı paylaşmış haldeler o gece ikisininde hayatını değiştiriyor ama gabriel o gece deyim yerindeyse "kafası güzel" olduğu için julianne'yı hatırlayamıyor zaten öğretmen öğrenci ilişkisi içinde olduklarından birlikte olmaları da çok sıkıntılı bir süreç..

gabriel onu yakın buluyor, yüzünü tanıdık buluyor fakat bir türlü hatırlayamıyor ve gerek yaşam tarzı, gerek psikolojik durumu, gerekse bulunduğu konum nedeniyle julia'dan kesinlikle uzak durmaya kararlı aradaki mesafeyi korumak içinde oldukça -hatta rahatsız edici derecede- kaba tavırlar içinde..

tabii bütün bu tavırlar geçirdikleri geceyi hatırlayıncaya kadar sürüyor ama beatrice'i (dante ve beatrice'e gönderme) hatırladığında her şey için çok geç oluyor ve ciddi bir ayrılık yaşıyorlar. bu hikayede hoşuma giden başka bir şeyse "özür, seni seviyorum" diye anında barışmamaları oldu ayrılığı da, acısını da, haklılığını, haksızlığını da, pişmanlıklarını da adam gibi yaşayıp birbirlerini affederek döndüler birbirlerine..

ve kendilerine yeni bir şans verdiklerinde kelimenin tam manasıyla yenilendiler ve gabriel görüp görebileceğiniz en harika adama dönüştü..

julia'nın eski sevgilisi simon var ki hakkında tek söyleyeceğim şey şu gabriel bunun çenesini kırıp eline verdi o yüzden ne kadar rahatsız edici olduğunu anlayabilirsiniz.. bir de tabii gabriel'in julianne'dan önce ahlaksızca ve yanlışlarla sürdürdüğü hayatı önlerine engel olarak çıksa da hepsini atlatmayı bildiler..
gabriel'in psikolojik anlamda cehennemde olduğunu hissetmesi de tamamen geçmişinden bugününe kadar uzanan çok büyük bir günaha dayanıyor ki ben bile julia kadar insaflı olamadım o an ama insanlar değişir ve ikinci bir şansı hak eder gabriel gözden çıkarılamayacak kadar güzel bir karakter..

kitaba dair sinirimi bozan tek şeyse malum kelimenin yerine "ditmek" gibi çocukça ve dikkat dağıtıcı bir ifadeyi kullanması oldu. zaten erotik roman sınıfında satılıyor ee "ditmek" falan cidden komik oluyor ama en azından ikinci kitapa böyle bir durum yok; sevindirici..

sevdiğim bir kaç diyalogsa şöyle;


"gitmek zorunda mısın?" diye fısıldadı julia. elini kararsızlıkla onun göğsü üzerinde ileri geri kaydırıyordu.

"evet ama bu gece değil."

"tekrar gelecek misin?" zor duyulan sesi titriyor gibiydi.

gabriel bir kez daha derin derin içini çekti "yarın cennetten kovuluyorum, beatrice. tek umudumuz, daha sonra senin beni bulman. beni cehennemde ara."

ve

"hangi kadını istesen elde edebilirsin, gabriel."

gabriel'in kaşları çatıldı. "yalnız seni istiyorum."

julia başını onun göğsüne dayayıp gülümsedi.

"julianne sensiz kalmak, yıldızların olmadığı sonsuz bir geceye tahammül etmek gibi."

4 yorum:

  1. Nasıl merak ettiğim bir kitaptır.. Çok fazla okumak istiyorum bir türlü fırsat bulamadım..
    Ama bu güzel yorumunuzdan sonra almak şart oldu nerdeyse..:))
    Bu arada kitap tarzınız da çok hoşuma gitti.. Takibinizdeyim..:))
    Selam ve sevgiler..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fırsat yaratın diyorum başka da bir şey demiyorum bir kitaba aşık olunabilirse aşık oldum ben bu kitaba:):)

      Sil
  2. görüşlerinize kesinlikle katılıyorum.çok kısa bir süre içinde her iki kitabıda okudum.sürükleyiciydi.sabah 5 lere kadar uykusuz kalmaya değdi.bir an önce 3.kitabıda okumalıyım.umarım. yayınlandı gibi alacağım

    YanıtlaSil
  3. İlk kitabı okudum diğerini okumaya fırsat bulamadım henüz.Bende çok beğendim.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...