8 Şubat 2014 Cumartesi

GECE FISILTILARI (NIGHT WHISPERS) JUDITH McNAUGHT


judith mcnaught zaten tarihi aşk romanlarını çok sevdiğim bir kalem.. o yüzden bir iki kitabı hariç bütün kitaplarını okumuşumdur. gece fısıltıları'nı da ilk çıktığı zaman okumuş ve fazla beğenmemiştim. kitabı tekrar okumamın nedeni de hem blog'a yazısını yazmak hem de sevgili pinuccia'nın etkinliğindeki "okuma yazma öğrendiğiniz yıl ilk kez yayınlanmış bir kitap" kategorisini tamamlamak içindi.

kitaba geri dönersek bana göre orta şekerli bir kitaptı kötü değildi evet ama okumasanızda gerçekten hiçbir şey kaybetmezsiniz. kapağındaki gelinlikli kızdan ve yazardan yola çıkarak söylemem gerekiyor ki kitabın aslında bir aşk romanı olması gerekiyordu. ne yazık ki kitap polisiye ve romantik türlerinin kötü bir karışımından oluşuyor..

bir asıl kızımız var sloan ve bu kızımız bekar bir polis memuru ama bir asıl erkeğimiz yok. kitabın başında asıl erkek olarak FBI ajanı paul'u görüyorsunuz ama hemen sonrasında da sloan'ın çalışma arkadaşı polis memuru jess yürek eriten tavırlarıyla arz-ı endam ediyor ve hop acaba erkek karakter bu mu diye düşünüyorsunuz.. ne yazık ki ikisi de değil asıl erkek karakter, kapaktaki gelinlikli kızın müstakbel kocası sloan'ın kız kardeşinin sevgilisi noah. evet ben  şu an yazarken yoruldum inanın okurken de çok kolay değildi.. büyük bir karakter karmaşası ve sürekli değişen çeşit çeşit isim hiç peşimizi bırakmadı.

ben bu güne kadar romantik veya değil okuduğum bütün polisiyelerden FBI ajanlarının nahoş ve omurgasız insanlar olduğunu öğrendim. bu kitapta da durum farklı değil bir kasıntılıklar bir haller hareketler sürekli bir buluttan nem kapma durumu.

zaten ben bu paul denen elemanı kusursuz'da da hiç sevmemiştim hala hiç sevmiyorum, bu kadar idealist ve bunun üzerinden paranoyak insan bana gerçekten çok sevimsiz geliyor. zaten yazara bile sevimsiz gelmiş olacak ki iki kitabının ikisinde de yan karakter veya figüran olarak kullanmış karakteri.

kitap o kadar karışık ki spoiler vermek istesem kitap hakkında ayrı bir makale yazmam gerekir o  yüzden özet geçiyorum ki önce saf polisiye gibi başlayan sonraysa romantik polisiye olarak devam eden sıradan bir romandı ve bana etkinlikle kazandırdığı 30 puan dışında herhangi bir katkısı ne yazık ki olmadı..

kitap hem karakter çokluğundan müzdarip hem de baş karakter sıkıntısı çekmekte. itici veya sevimli üç tane çiftimiz var ve hiçbirinin aşkları olması gerektiğinin yarısı kadar ilgi çekici değil. kitabın sonu oldukça aceleye gelmiş ve gerçekten sayfalar mı eksik derecesinde yarım kalmıştı. kavga ettiler, nefret ettiler, sonra seni seviyorum diyerek noktaladılar.. kötülemek istemiyorum daha fazla ve aşağı yukarı fikrimi zaten anlatabildiğimi umarak bu yazıyı burada noktalıyorum..

herkese keyifli okumalar..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...