24 Ağustos 2015 Pazartesi

RUHUNDAKİ ZEHİRLE YÜZLEŞ - TESS GERRITSEN


Bayıldım... Kelimenin tam anlamıyla kitaptaki erkek karaktere bayıldım yahu. Ay çok mu hızlı bir giriş oldu? Pardon.. Harika bir Tess romanıyla daha sizlerleyim. Denk geldi arka arkaya Tess kitapları okuyorum.

Bu kitapta bol bol tıbbi gerilim var ve aşk var. Evet evet yanlış okumadınız. Tess daima çok minimal düzeyde tutar aşkı kitaplarında. Yani bir bakışmanın ötesine pek geçmez ama bu defa bayağı tutkulu bir aşk da yaşattı karakterlerine.

Baş kadın karakterimiz Kat Novak adli tıp doktorudur. Çok zor şartlarda büyümüş ve yokluğun ne olduğunu bilen ve israftan nefret eder bir kadındır. Gelen cesetleri inceleyerek neden ve nasıl öldükleri konusunda polise bilgi vermektedir. Bir sabah işe erken geldiği günlerden birinde iş arkadaşının ricası ile onun yapması gereken otopsiye kendisi girer.

Sokaklarda insanlar bilinmeyen bir nedenle ölüyorlardır. Yapılan incelemelerde bu maddenin Cygnmus şirketinin ürettiği yeni ve daha henüz deney aşamasındaki bir madde olduğu tespit edilir. Bilin bakalım bu kimin şirketidir? Adam'ın tabi ki. Bu arada Adam son derece nazik, terbiyeli, yakışıklı ve zengin bir adamdır. Bütün bu hasletleri bir arada bulundurması hayranlık uyandırıcıdır. Hatta o kadar ki ilişkilerinde zenginliğini eksi olarak görmeye bile başlayacaktır.

Kat Novak ise bölge savcısının eski eşidir. Yani insan şunu söylüyor kendi kendine "ulan ne ballı kadınsın eski kocan bölge savcısı, yeni tanıştığın sevgilin ilaç firması sahibi" dedirtiyor yani. Sokaklarda insanlar ölmektedir. Üstelik herkes aynı bölgede yani Kat'in büyüdüğü belalı ve varoş bir bölgede ölmektedir. Belediye başkanı ve bölge savcısı olan biteni çok da umursamamaktadır. Ne de olsa ölenler esrarkeştir. Ancak Kat olayların peşini bırakmaz.

Ve booomm.. Evini patlatırlar. Ciddi ciddi bomba ile evsiz kalır ve Adam'ın evine geçici olarak misafir olur. Adam Kat için üzgündür ancak onun yanında olmasından da çok memnundur. İkili bu şekilde yakınlaşmaya başlar. Adam ve Kat birbirlerini sevmelerine karşın Adam'ın çok zengin olması Kat'in bu ilişkinin yürümeyeceği konusunda endişelerini artırmaktadır. Isabel 'de Kat'in cesaretini kırmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.

Son derece güzel dozlarda verilen gerilim, aşk ve bol bol otopsi vs. gibi konularla tıbbi konuları da okuruna aktarmış yazar. Ben çok beğendim ve öneririm. Hem gerilim sevenler için, hem polisiye biçilmiş kaftan cidden.

                                                                 Herkese Keyifli Okumalar...


10 Ağustos 2015 Pazartesi

YILANIN GÖLGESİ - RICK RIORDAN


Rick Riordan'ın Kane Günceleri serisinin son kitabı Yılanın Gölgesi'ni biraz evvel bitirdim. Açıkçası mısır mitolojisini Riordan yorumuyla bile olsa bu kadar seveceğimi tahmin edemezdim. Seri de kitap da mükemmeldi.

Konudan biraz bahsetmek gerekirse Apep uyanmıştır ve bütün dünyayı hatta kainatı yok etmek istemektedir. Bunu -yani kıyameti- durdurabilecek tek kişiler de Kane ailesinin ta kendisidir. Her zaman ki gibi bütün bu felaketleri önlemek için bir kaç günleri vardır. Kötülükle ve yaratıklarıyla savaştıkları yetmezmiş gibi ikiye bölünen büyücüler de kendi içinde savaşmakta ve Carter'ın amcası Amos'a saldırmak üzere birlikler toplamaktadır.

İşte bu ortamda dünyayı kurtarmaya çalışmak ancak Rick Rioardan yazınca bu kadar eğlenceli olabilirdi.Kitap yine iki kardeşin bakış açısından anlatılmıştı. Her zaman ki gibi hikaye iki koldan gelişti ve finalde birleşti. Serinin diğer kitapları Kırmızı Piramit ve Ateş Tahtı'nı zaten daha önce yorumlamıştım. Bu seriyi ne kadar sevdiğimi görmek için o yazılara da bakabilirsiniz.

Hikaye tam olarak istediğim gibi gelişti. Carter'ın hak ettiği gücü elde etmesini ve bu yükü sırtlayacak cesareti göstermesini istiyordum ve öyle de oldu. Anubis ve Walt açmazı öyle bir şekilde çözüldü ki bir an için Sadie'nin yerinde olmak istedim desem yalan olmaz ama spoiler vermek istemediğim için çok fazla bir şey anlatamıyorum.

Karakterlerin yaşı biraz daha büyük olsa açıkçası oldukça memnun kalırdım. Çünkü bir çok konu çok daha rahatlıkla işlenebilirdi. Özellikle Zia ve Carter arasındakileri daha ayrıntılı ve detaylı görmek isterdim. Yazarın bir başka serisinde Percy ve Annabeth arasındaki ilişkiyi tam da bu istediğim halde görebildik. Çünkü karakterler büyümüştü. Eh dile kolay sonuçta tam 11-12 kitaptan bahsediyoruz. Kane Günceleri ne yazık ki üç kitaplık bir seri.

Yine de yazar okuyucuya göz kırpmayı ihmal etmemiş. Bütün hikayeyi tam anlamıyla bağlasa ve herkesi tatmin etse de devam edebilme hakkını saklı tutabilmek için gelecekteki olası felaketlerden söz etmeyi unutmamış. Fantastik sever bir okuyucu olarak kitabı ve seriyi herkese tavsiye ediyorum.

Herkese Keyifli Okumalar...

3 Ağustos 2015 Pazartesi

ELVEDA HAZİRAN - SARAH JIO


Bir başyapıt ile sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum. Sarah Jio'nun muhteşem ötesi kitabı "Elveda Haziran" ile  sizleri tanıştıracağım. Daha önce tanışmış olan dostlarımızın da kitap ile ilgili benimle aynı fikirde olacağına eminim.

Öncelikle Sarah bu kitabı ünlü çocuk kitapları yazarı Margaret Wise Brown'a ithaf etmiş. "İyi Geceler Aydede" isimli (sanıyorum Amerika'da çok çok ünlü bir çocuk kitabı) kitabın da yazarı olan bu hanımefendi erken yaşta hayata veda etmiş ve adeta bir efsane halini almış.

June Newyork'da bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışmaktadır. Aslında görevi bankaya borcu olan küçük işletmelerin haciz işlemlerini yapmak ve bunlara ait olan ne varsa satışa sunup işletmeleri kapatmaktır. Bu işi yapmak hiç de kolay değildir. June tüm duygularını kilitlemiş otomatiğe bağlamış işini yapmaktadır. Bulunduğu yere kolay gelmemiş, çok ama çok çalışarak şu an en genç müdür yardımcısı unvanını almıştır. Çok stresli ve yüksek tempolu bir hayatı vardır. Ancak sağlığı olumsuz sinyaller vermektedir. Acil servisteki doktor artık biraz yavaşlaması gerektiği konusunda kendisine uyarıda bulunmuştur. Ama June'nun hiç mi hiç yavaşlamaya niyeti yoktur. 

Derken bir gün bir avukattan mektup alır. Ruby teyzesi ölmüş ve tüm çocukluğunun geçtiği Mavi Kuş Kitapevi ise kendisine miras bırakılmıştır. Teyzesinin ölümüne çok üzülmüş ancak kitapevi ile uğraşamayacağını düşündüğünden satış işlemleri için acil olarak işinden izin alarak Seattle'a uçmuştur. Tabi ki orada kendisini bir sürpriz beklemektedir. Hiçbir şey düşündüğü kadar kolay ve çabuk olmayacaktır. Mavikuş kitapevinin borçları vardır ve haciz kapıdadır. Bu kadar ironik bir durum karşısında bakalım June nasıl mücadele edecektir.

Amy kardeşidir June'un ancak yaptığı bir hata kardeşliklerinin sonunu getirmiştir. Kardeşinin ihanetini henüz affetmeye hazır olmayan June'un annesi ile de arası son derece limonidir. Ancak sonrasında parçalar yerine oturdukça sebebini daha net olarak algılayabiliyoruz. 

Geçmiş ile günümüzü harmanlayarak muhteşem romanlara imza atan Sarah bu kitapta da yine ustalığını konuşturmuş gerçekten. Ruby teyzesi çözmesi için June'a şifreli bir bulmaca hazırlamıştır. Bulmayı yani parçaları birleştirerek sonuca ulaşmayı başarırsa hayatına dair çok önemli gerçeklerle yüzleşecektir June. Ama bununla uğraşmak için bile zamanı yoktur. 

Gavin ise eski  nişanlısı Adrianne ile birlikte yan taraftaki Antonio's Restaurant'ın sahibidir. Gavin June'u ilk gördüğü zaman bir etkileşim başlar aralarında. Git gide aşka dönüşmesi beklenen bu ilişkide Adrianne'nın tavrı belirleyici olacaktır. 

Geçmişte yaşanan dostluklar ve aşklar inanılmaz etkileyiciydi. Günümüzde ne böyle dostluklar var ne de böylesi aşklar. Kitabı çok ama çok sevdim. Her ne kadar aile ilişkilerine dokunması biraz rahatsız edici olsa da  tüm duygularınıza dokunuyor yazar. 

Kısacası muhteşem bir kitap. Okuyun ve gönül rahatlığı ile tavsiye ediniz. Şahane zaman geçirmekle kalmıyor tüm duygularınızın varlığını tekrar teyit ettirir nitelikte.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...